29 Mayıs 2009 Cuma

Neden Taşeronluk, Piyasacılık, İhmalkarlık; Sonuç 8 Ölü!


BURSA’DA ÇIKAN YANGINLA SAĞLIK SİSTEMİ BİR KEZ DAHA ÇÖKTÜ. KÂR HIRSI BU DEFA 8 CANA MAL OLDU
Bursa’da merkez Yıldırım ilçesinde bulunan Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi’nde yaşanan yangında 8 hasta yaşamını yitirdi, onlarca hasta zarar gördü. Önceki gece çıkan yangın, tomografi servisinde ‘kabloların tutuşması’ ile başladı. Ancak, servisin bir süre önce taşeronlaştığı gerçeği ve yanmayan maddeden yapılması gereken kabloların yanıcı bir maddeden yapıldığı göz ardı edilmeye çalışılıyor.
Yangın, önceki gece saat 02.00 sularında, A-2 katındaki tomografi servisinde başladı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını söndürdü, ancak yanan kablolardan çıkan dumanlar bütün hastaneyi kapladı. Yangın bodrum katta çıktığı halde, siyah dumanlar 3 ve 4’üncü katlarda bulunan yoğun bakım servisine ulaştı.
JENERATÖR DEVREYE GİRMEDİ
Burada tedavi gören ve solunum cihazına bağlı olan 16 hastanın, ‘fişi çekildi’. Çünkü çıkan yangında trafo devre dışı kalmıştı, jeneratör de devreye girmemişti. Böylelikle, zaten dumandan etkilenmiş olan hastaların bir de solunum desteği kesildi. Hastalar, camlar kırılıp merdivenle tahliye edildi. Ancak yoğun bakımda tedavi gören 16 hastanın 8’i yaşamını yitirdi. Hayatını kaybedenlerin isimleri şöyle: Gülbey Şahin (80), Hakkı Özdoğan (45), İnciser Doğan (68), Muhlis Karaağaç (79), Aliye Aktop, Fatma Yalçındağ, İsmail Uysal.
514 yataklı hastanede tedavi gören 17’si çocuk ve bebeklerden oluşan 44 hasta, Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Dörtçelik Çocuk Hastanesi, Bursa Devlet Hastanesi ve diğer hastanelere sevk edildi.
7 YILDA 3 YANGIN
Hastane, 2002’de ‘Akıllı Hastane’ sloganıyla, her türlü donanıma ve teknolojiye sahip olduğu iddiasıyla açılmıştı. Ancak açıldıktan henüz 2 yıl sonra, 2004’te yanında trafo bulunan akaryakıt deposunda patlama olmuştu. Bu yangında trafo devre dışı kalmış, büyük paniğe yol açan yangında can kaybı yaşanmamıştı. Geçtiğimiz yıllarda da ameliyathanede bulunan elektrik kabloları erimiş, ufak çaplı bir yangın çıkmıştı. Ancak bu yangında da kilit nokta ‘elektrik kablolarıydı’.
BİR AY ÖNCE TATBİKAT YAPILDI
7 yıllık geçmişine 2 yangın sığdıran hastanede, sık sık yangın tatbikatları yapılıyordu. En son yangın tatbikatı ise 28 Nisan’da yapılmıştı. Bu tatbikat kapsamında İtfaiye Daire Başkanlığı’ndan Eğitim Amiri Haydar Dikme, tüm personele eğitim vermişti. Ayrıca hastane, ISO-9000 Kalite Belgesi’ne sahip. (BURSA)

İDDİALAR YANIT BEKLİYOR

8 kişinin canını alan yangına ilişkin ortaya çarpıcı iddialar atıldı. İnsanın kanını donduran iddialar, bir an önce yanıtlanmayı bekliyor. Bu iddialar şöyle:
1. Hastane personeli yangına müdahale etmek istedi, ama yangın tüpleri boştu.
2. İtfaiye ekipleri, yangın anında belediyenin afişlerini asıyordu. Bu nedenle yangına geç müdahale edildi.
3. Yangında trafolar atınca elektrik kesildi, jeneratör devreye girmedi. Böylelikle fişi çekilen ve solunum cihazına bağlı olan yoğun bakımdaki 16 hastanın 8’i yaşamını yitirdi.

NEDEN Özelleştirme

Olay yerinde sorularımızı yanıtlayan Bursa Tabip Odası Başkanı Bülent Aslanhan, yangında sağlık çalışanlarının olağanüstü bir çabayla hastaları kurtarmaya çalıştıklarını belirtti. “Hizmetin verildiği alan, özelleştirilmiş bir birim ve bize göre sağlıktaki özelleştirmenin gelmiş olduğu boyut” diyen Aslanhan, sözlerine şöyle devam etti: “Bu hastaneye, her türlü önlemin alındığı söylenerek ‘akıllı hastane’ diyorlardı. Ancak bu yangın hastanelerimizin piyasaya nasıl terk edildiğini göstermiştir.”
Hastanelerde havalandırma sisteminin ayrı olması gerektiğine dikkat çeken Aslanhan, elektrik kablolarının havalandırma boşluğuna açık olarak döşendiğini vurguladı.
YÖNETMELİĞE AYKIRI KABLO KULLANILDI
“Bu tomografi cihazlarının kabloları yangına neden oluyor. Bu kablolardan çıkan duman, yoğun bakım ünitesine giderek hastaların tahliye edilmesi sonucunu doğuruyor” diyen Aslanhan, o kabloların yönetmeliğe göre bir alaşımla kaplı olması ve yangında duman çıkarmayacak kablolar olması gerektiğine dikkat çekti. Aslanlan, açıklamasına şöyle devam etti: “İşin içine maliyet girdiğinde, taşeron firmalar farklı kablolar kullanıyor. Raporlar çıktığında bunları daha rahat konuşacağız. Bu olay Bursa’daki hastanelerin yoğun bakım ünitelerinin ne kadar yetersiz olduğunu ortaya koyuyor” Aslanhan, tüm yetkilileri yaşananların hesabını vermeye çağırdı.
‘ÖLÜM GETİRİYOR’
Gazetemizin sorularını yanıtlayan SES Bursa Şubesi Başkanı Dr. Candan Coşkun, “Uzun süredir sağlıkta dönüşüm programıyla birlikte kamuda taşeronlaştırma, kamusal sağlık hizmetlerinin için için yanmasına neden oluyordu. Bu yeni bir sorun değil” dedi. Coşkun, taşeronlaşmanın daha önce Ankara’da enfeksiyon sonucu bebek ölümleri getirdiğini, Bursa’da da yoğun bakım hizmeti alması gereken hastaların yaşamını yitirmesiyle sonuçlandığını vurguladı. Coşkun, Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi’nin 2002’de ‘akıllı hastane’ sloganıyla açıldığını hatırlattı.
İNSAN HAYATINA DEĞER VERİLMİYOR
Elektrik Mühendisleri Odası’nın tespitlerine göre, hastanenin elektrik tesisatıyla ilgili çarpıcı iddialar olduğuna dikkat çeken Coşkun, “Kabloların açıktan döşenmesi maliyetlerin düşürülmesi için yapılmıştır ve burada insan hayatına zerre kadar değer verilmediğini göstermiştir” dedi. Bursa’da Dörtçelik Çocuk Hastanesi dışında hiçbir hastanenin Sağlık Bakanlığı yönetmeliğine göre yapılmadığının altını çizen Coşkun, “Sağlıkta dönüşüm programının yeniden düşünülmesini istiyoruz. İnsan hayatını tehlikeye sokmayan bir sağlık programı oluşturulması istiyoruz” diye konuştu.
Coşkun, 8-9 yaşında çocuk hastaların yoğun bakımda olduğunu belirtti. (Bursa/
EVRENSEL)

AKIL ALMAZ AÇIKLAMA

Sabah saatlerinde Bursa’ya gelen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, olay yerinde yaptığı açıklamalarla bir kez daha ‘pes’ dedirtti. Akdağ, hayatını kaybeden 8 hastanın 2’sinin “beyin ölümünün gerçekleşmesinin beklendiğini” dile getirerek, yaşanan ölümleri normalleştirmeye çalıştı.
Yaptığı ilk incelemelerden sonra yoğun bakım ve yenidoğan yoğun bakımda toplam 29 hasta bulunduğunu belirten Akdağ, şöyle konuştu: “Bu hastalardan erişkin yoğun bakımda yatan hastaların önemli bir bölümü solunum desteğine bağlı hastalar. Yine burada hayatını kaybeden 8 hastanın 2’sinin beyin ölümü beklenen hastalar olduğu ifade edildi.”
Akdağ, gazetecilerin ‘yangın söndürme tüplerinin boş olduğu’ yönündeki iddialara ilişkin soruları karşısında, “Yangın çok kısa bir sürede söndürülmüş. Bu tür spekülatif ifadelerde kimsenin bulunmaması lazım” dedi.

YANGINDAN KURTARILDI DOĞUM YAPTI

Yangının çıktığı saatlerde ilk doğumu için bekleyen genç bir kadın, itfaiye ekiplerince kurtarıldıktan sonra sevk edildiği Zübeyde Hanım Doğumevi’nde bir kız bebek dünyaya getirdi. Saat 02.00 sıralarında yangının çıktığı Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi’nde, yangından kısa bir süre önce doğum yapan Lale Demir, Ruhiye Anar, Gülhan Güler ve bebekleri ile doğum yapması beklenen Nesrin Arslan (24), itfaiye ekipleri tarafından kurtarılarak Zübeyde Hanım Doğumevi’ne sevk edildi.
Doğum sancıları sıklaştığı için hemen doğumhaneye alınan Nesrin Arslan, sabah saatlerinde bir kız bebek dünyaya getirdi. 2 kilo 920 gram ağırlığında doğan bebeğin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. İlk çocuklarına böylesine zorlu bir dönemde sahip olduklarını ifade eden Arslan, bebeğin adını “Hira Nur” koyduklarını söyledi. Hastane yetkilileri, Lale Demir, Ruhiye Anar, Gülhan Güler ve bebeklerinin sağlık durumlarının iyi olduğunu kaydetti.

Gazetecilerin soruları valiyi kızdırdı

Olay yerinde açıklama yapan Bursa Valisi Şahabettin Harput ise gazetecilerin yangına geç müdahale edilip edilmediğine dair ve hastanede daha önce çıkan yangınlara ilişkin soruları karşısında sinirlendi. Geç müdahalenin mümkün olmadığını savunan Harput, “Hastanede bir yangın 4 yıl önce değil, 4 gün önce de çıkabilir. Yani her olayla bağlantı kurmak yanlış. Bu olayın gerçekten bir teknik hata mı, bir dikkatsizlik mi, yoksa bir başka nedenden mi çıktığı bilinmiyor” dedi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Orhan Doğan, “Yangının çıkış nedeni büyük ihtimalle elektrik ağırlıklı. Ama incelemelerimiz devam ediyor. Net bir şey yok, bilirkişi incelemesi sonrası durum açıklığa kavuşacak” dedi.
İl Sağlık Müdürü İsmail Hakkı Çelik de gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Bursa Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şubesi ekipleri hastaneye gelerek incelemeler yaptı. Hastanede dün poliklinik hizmetleri verilmezken, yalnızca acil servis hizmetleri verildi. Dün yapılacak ameliyatlar da ertelendi.
Türk-İş’e bağlı TEKSİF Sendikası Merkez Yönetimi, yangının sorumluluğunun taşeronlaşma olduğunu belirtti. Eski genel başkanları Şevket Yılmaz’ın adını taşıyan hastanedeki yangına ilişkin dün yazılı bir açıklama yapan TEKSİF Yönetim Kurulu, yangının ağır ihmal ve tedbirsizlik yüzünden felaket halini aldığı iddiasını hatırlattı.

11 Mayıs 2009 Pazartesi

Bursa'da Denizler Anıldı


Bursa’da 6 Mayıs anması gençlik örgütlerinin, siyasi partilerin ve sendikaların katılımıyla yapıldı. Emek Gençliği, YDG, Dev-Genç, Devrimci Gençlik Birliği, SGD, DGH, Genç Dayanışma, YDGM’nin örgütlediği eylem yaklaşık 200 kişilik bir katılımla gerçekleşti.

Setbaşı köprüsünün önünde saat 18.00’da toplanan kitle, Orhangazi Parkına kadar sloganlar eşliğinde yürüdükten sonra; Orhangazi Parkında bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Yapılan ortak açıklamada; Denizlerin mücadelesini bugünlere taşımanın, üniversitelerde ve işyerlerinde gençlik mücadelesini daha yükseltmenin önemi vurgulandı.

Basın açıklamasının ardından Emek Gençliği’nden Murat Ergül isminde genç bir işçi söz aldı. İşçi vegençlik hareketini birleştirmek gerektiğini söyleyen Ergül, bugün kriz nedeniyle 3 gençten birinin işsiz olduğunu belirtti. Ergül; gençliği krize, işsizliğe, geleceksizliğe mahkum edenlere karşı, gençlerin Denizlerden aldıkları mücadele bayrağını daha ileri götüreceğini sözlerine ekledi.

Açıklamanın ardından gençler hepbir ağızdan, Şarkışla türküsünü ve Gündoğdu marşını söyledi. Marşların ve türkülerin ardından kitle anmayı sonlandırdı.



/>



Bursa'da 1 Mayıs Çoşkuyla Kutlandı


Bursa’da Türk İş, Kesk tarafından düzenlenen ve DİSK’inde kitlesel olarak katıldığı miting son yılların en kitlesel ve coşkulu mitingi oldu . 8 bin işçi ve emekçininin katıldığı miting saat 14’ te gökdere meydanından toplanarak oluuşturulan kortejlerle fomara meydanına yapılan yürüyüşle başladı. Bir mayıs kutlamalarına gelmeden önce ilçelerde kutlamalar yapıldı.Yenişehirde Kristal iş sendikasının örgütlü olduğu cam işçileri ilk olarak yenişehir de toplanarak Eğitim sen ve diğer siyasi partilerle birlikte kutlama yapıp alana geldiler. miting boyunca kitlesellikleri ve coşkuları azalmayan
cam işçileri mitingteki yerini aldılar.ayrıca Birleşik metal iş sendikasının örgütlü olduğu Prizmian işçileri de mudanyada demokrasi güçleri ile birlikte Mudanya meydanında toplanarak kutlama yaptılar Mudanyada toplanan yaklaşık 200 kişi toplu olarak 1 mayıs alanına geldiler.Birleşik Metal iş sendikasının pankartının arkasında grevde olan Asil çelik ve Asemat işçileride pankartlarıyla katıldılar grevci işçiler taleplerini coşkulu biçimde attıkları sloganlarla yürüyüş boyunca belirtiler. Önceki yıllarda sadece temsilci düzeyinde 1 mayıs alanına gelen bazı Türk iş şubeleri bu 1 mayısta Türk Metal İş sendikası dışında tümü üyeleriyle pankart açarak yürüyüşe katıldılar. Ayrıca Mitinge katılan siyasi partiler ve diğer demokratik kitle örgütleri önceki yıllara oranla daha kitlesel katılım gösterdiler.Burada sendikalar adına Türk iş, DİSK ve KESK temsilcileri birer konuşma yaparak bütün işçilerin 1 mayısını kutladılar .Türk iş adına konuşan Bölge temsilcisi Mehmet Kanca; Bu yıl 1 mayısın resmi tatil olmasını büyük sevinçle karşıladıklarını çünkü bu hakkı elde edebilmek için yıllardır mücedele ettiklerini vurguladı.Kanca , aynı biçimde hükümetin kriz ortamında işçilerin taleplerinede kulak açması gerektiğini söyledi. DİSK adına konuşan Birleşik Metal İş sendikası şube başkanı Ayhan Ekinci ise; Kriz ortamından yararlanan patronların işçileri açlığa terk etmek için saldırılarını artırdığı bir dönemde 1 mayısı kutladıklarını söyleyerek işçilerin 1 mayısını Kutladı. Ekinci; krizleri gerekce göstererek işçilere sıfır zam dayatan patronlara karşı 2 fabrikada aylardır grevde olduklarını belirterek grevleri başarıyla sonuçlandırana kadar sürdürmeye kararlı olduklarını belirtti. KESK adına konuşan SES şube başkanı Candan Coşkun ise bugün işçilerle birlikte 1 mayısı kutlamanın mutluluğunu ve coşkusunu yaşadıklarını belrterek herkesin 1 mayısını kutladı. Ayrıca örgütlendikleri için işten çıkarılan Petrol iş sendikası üyesi Ali ihsan Gezer adındaki işçi ise yaptığı konuşmada, Başbakan ağzını her açtığında kriz bizi teğet geçti diyor ama benim gibi yüz binlerce işçi kri bahane edilerek kapı önüne bırakıldığını söyleyerek işten çıkarılan işçiler olarak işimiz ekmeğimiz özgürlüğümüz için mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini belirtip bütün işçilerin 1 mayısını kutladı. Konuşmalardan sonra söylenen türküler eşliğinde çakilen halaylarla son buldu.

Emek Partisi Korteji

1 Mayıs'ta kitleselliği ve coşkusuyla en çok dikkat çeken grupların başında Emek Partisi geliyordu.
Yüzlerce üyesinin katılımıyla, işçilerin taleplerini haykıran Emek Partisi çevreden de sık sık alkış aldı.
Emek Gençliği ise sayısı 150'nin üzerinde olan işçi, üniversiteli, liseli gençlerden oluşan korteji ile güçlü bir katılım sağladı.